“Madde Bağımlılığı ve Damgalama: Aramızda Nasıl Duvar Öreriz?” başlıklı konuşmasında öğretmeniniz Eyüp AKGÜL şu görüşlere yer verdi: “Bağımlılık, bir nesneye, kişiye, ya da bir varlığa duyulan önlenemez istek veya bir başka iradenin etkisi altına girme durumu olarak tanımlanır. Bağımlılık genel olarak; Maddeler, davranışlara, ilişkilere ve yandaş olma olarak dört gruba ayrılıyor. Bizim bugün anlatacağımız seminerin konusunu ise madde bağımlılığı oluşturuyor. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü madde bağımlılığını, bir maddenin belirgin bir etkiyi elde etmek için alınması sürecinde ortaya çıkan bedensel, ruhsal ya da sosyal sorunlara rağmen madde alımının devam etmesi, bırakma isteğine rağmen bırakılamaması, aynı etkiyi elde edebilmek için giderek madde miktarının arttırılması ve maddeyi alma isteğinin durdurulamaması durumu olarak tanımlıyor. Bağımlı olmanın dört evresi var; Deneme, zaman zaman kullanma, düzenli kullanma ve son olarak bağımlılık evresi. Madde bağımlısı olan kişiler, genel olarak zayıf, yetersiz, tehlikeli ve toplum için birer tehdit olarak görülmektedir. Bu olumsuz görüşler toplumda öylesine yaygındır ki herhangi bir madde bağımlısı olan kişi birçok kişi, bu durumun bilinmesi hâlinde insanların kendisine olumsuz bir gözle bakacağına inanmakta ve toplum tarafından damgalanma korkusu yaşamaktadır. Bu açıdan insanlar, madde bağımlılığıyla mücadele edenlerin yaşadığı zorluklar, bu durumun bir sağlık sorunu olduğu ve desteklenmeye ihtiyaç duydukları konularında bilinçlendirilmelidir.” d

edi.